FELSEFELAB

Beykoz Kundura’nın kürasyonlarından yola çıkarak felsefi yöntemlerin izinde kavramları anlamaya ve okumaya davet eden FelsefeLab, 2021’in Ocak ayında başladı.
Geçmiş FelsefeLab oturum kayıtlarına bu sayfadan erişebilir, ayrıca Kundura Sinema ve Kundura Sahne programlarına dair özgün içerikleri takip edebilirsiniz.


MASTERCLASS: MANUELA INFANTE

Latin Amerikan tiyatrosunun özgün seslerinden oyun yazarı ve yönetmen Manuela Infante’den insan merkezcilikten uzak ve hümanist olmayan tiyatro üzerine bir ders.

“Taşa Nasıl Dönülür?” adlı oyunuyla #KunduraSahne’nin konuğu olarak İstanbul’a gelecek sanatçının 2019’da Teatro a Mil Festivali kapsamında verdiği masterclass, yalnızca tiyatro meraklıları için değil, felsefe ve psikoloji meraklılarına da kapılar açacak bir sohbet sunuyor.

TAŞA NASIL DÖNÜLÜR? / HOW TO TURN TO STONE?

4 Kasım 2022, Cuma / 21:00
5 Kasım 2022, Cumartesi / 19:00
6 Kasım 2022, Pazar / 17:00

Biletler: beykozkundura.com

MANUELA INFANTE Şilili tiyatro yönetmeni, oyun yazarı, senarist ve müzisyen. Amsterdam Üniversitesi’nde Kültürel Analiz dalında yüksek lisansını tamamladı. 2002-2016 yılları arasında Teatro de Chile grubuyla birlikte projeler üretti, Şili Sanat Fonları'nın daimi desteğiyle eserler yazdı ve yönetti. 2019 yılında “Estado Vegetal” ve “Realismo” oyunlarıyla Venedik Bienali’ne davet edilen ilk Şilili tiyatrocu oldu.

MASTERCLASS: Manuela Infante
2019, İspanyolca, Türkçe altyazılı, 62’
Yapım: La Copia Feliz Prodüksiyon | Takım: LAB Escénico, Teatro a Mil Vakfı


SİYAH KUĞU: ‘MÜKEMMEL'İN BEDELİ

Bir Yaz Gecesi Festivali kapsamında da gösterilen Darren Aronofsky filmi “Black Swan / Siyah Kuğu”, merkezinde bir ‘performans’ yer alıyor: Ana karakter Nina, film boyunca ‘mükemmel performans’ın peşinde ve bunun uğruna yapmayacağı bir şey hemen hemen yok. Nina'yı bu kadar motive eden arayışın doğası nedir? Bu motivasyon karakteri mutlak başarıya mı yoksa trajik bir sona doğru mu sürüklemektedir?


Yetilerimizin geliştirilmesi ve hatta mükemmelleştirilmesi Antik Yunan'dan beri kabul gören ilkelerden birisidir. Aristoteles'e göre doğada gereksiz bir şey yoktur, bir varlık bir yetiyle donatılmışsa, onu geliştirmek ve kullanmakla yükümlüdür. Ancak bu mükemmelleştirme hangi noktaya kadar "makul" kabul edilecektir? Özellikle sanatta mükemmellik adına insanın kendisine ve başkalarına zarar vermesi meşrû görülebilir mi?   Felsefe tarihine baktığımızda ise bu sorulara iki olası cevap görüyoruz:


1) Gerçek anlamda mükemmel olan akla aykırı veya kendine zarar verici bir nitelikte olamaz. Bu gelenekte sanatın acıdan türeyen (ve belli ölçüde acı veren) bir etkinlik olduğu fikri reddedilir. Sanat formel, ideal ve duygularımızla yakından bağlı olsa da temelde akılsal bir etkinliktir. O yüzden sanatta makul ölçülere, evrensel standartlara, zamanın estetik norm ve ekollerine yakın durmak daha doğrudur. (Anahtar kelimeler: Apollon-Bilgelik-Doğaya Uyumluluk-Sanatta Mimesis yaklaşımı-Kant)


2) Gerçek mükemmele ulaşmak aklın dahi geride bırakılmasıyla mümkündür ve gerçek sanat acıdan türetilir. Acı yaratıcılığı körükler, yaşanan acıları estetik bir deneyime dönüştürdüğümüz takdirde gerçek manada sanatçı olabiliriz. Bu bakış açısına göre akıl, sanatın önüne zaman zaman bir engel olarak çıkar ve sanatın yıkıcı, yeniden yaratıcı, yerinden edici etkilerini sönümlendirir. İnsan aslen akılsal değil, sanatsal bir varlıktır. (Anahtar kelimeler: Dionysos-Romantizm-Estetizm-Nietzsche-Kierkegaard)  


Mükemmel'in Bedeli’ adlı FelsefeLab sohbeti, bu iki cevabın birbirleriyle durmadan çatıştığı anlatı yolunu izleyerek ve ’Siyah Kuğu’dan ilhâm alarak, sanat, acı, ölüm, mükemmeliyet, beden, akıl ve cinsiyet üzerine düşünmeye davet ediyor. - Dr. Umut Eldem  




METAFİZİK: GÜÇ BİZİMLE Mİ?

I -  Metafizik: Güç Bizimle mi?

Bu konuşmada Star Wars evreninde hem Jedi hem de İmparatorluk şövalyeleri tarafından kullanılan ve evrenin tamamına dağılmış olduğu belirtilen Güç’ün metafizik ve toplumsal bağını Hegel felsefesi ışığında değerlendiriyoruz. Hegel'in Tin/toplumsal bilinç üzerine geliştirdiği düşüncelerin ışığında Güç’ün iyi ve kötü yanının bir arada bulunması, Güç’ü kullanmak için gerekli olan eğitim, erdem ve toplumsallık, Güç’ün bireysel iradenin bir uzantısı olması, toplumların yaşayış biçimi, inanç ve değerlerinin metafizik anlayışa etkisi gibi konularla hem Star Wars evrenine hem de kendi felsefî varsayımlarımıza dair bir tartışma yürütmeyi hedefliyoruz.


Anahtar Kelimeler: Güç, irade, nedensellik, diyalektik, zamanın ruhu  

Düşünürler:
Hegel, Stephen Houlgate, James Lawler, Jan-Erik Jones


SİYASET: KARŞI MI AYNA MI?

II - Siyaset: Karşı mı ayna mı? İmparatorluk ve İsyancılar

Siyaset: Karşı mı ayna mı? İmparatorluk ve İsyancılar Hemen hemen bütün Star Wars filmlerinin merkezinde, İmparatorluk otoritesi ve ona karşı ayaklanan İsyan hareketinin mücadelesini görüyoruz. İmparatorluk’un vurgusu birlik, itaat, uyum ve hiyerarşi olurken, İsyancılar eşitlik, özgürlük, dayanışma ve katılımı önemsiyorlar. Ancak bu resim ilk bakışta biraz yanıltıcı olabilir mi? İmparatorluk’un içerisinde bir Cumhuriyetçilik, ve İsyancılar’ın içerisinde İmparatorluk’a benzer iktidar hırsları bulunuyorsa, bu mücadelenin gerçekten zıt görüşler arasında olduğunu söylemek mümkün müdür? Bu konuşmada Platon, Kant ve yine Hegel'den faydalanarak Star Wars evrenindeki siyasi çatışmaların doğasını anlamaya çalışacağız. Elbette bunu yaparken dünya tarihindeki benzer mücadelelere de değinmek gerekecek.

Anahtar Kelimeler: Cumhuriyetçilik, İmparatorluk, isyan, terörizm, adil düzen, hiyerarşi, eşitlik
Düşünürler: Hegel, Kevin Decker, Brian Cameron, Joseph Long, Greg Littman, Adam Barkman


ETİK: İYİ BİR JEDİ NASIL YAŞAR?

II - Etik: İyi bir Jedi Nasıl Yaşar?

Star Wars evreninde bir çok farklı etik yaklaşımı bir arada bulmak mümkün. Jedi düzeni ve Stoacılık, İman Şövalyeleri olarak Luke ve Anakin, sadakat ve ihanet, baba ve oğulun mücadelesi, ölüm-kalım raddesindeki ahlaki ikilemler hemen her Star Wars filminde karşımıza çıkan temalardan yalnızca birkaçı. Bu konuşma, bu temaları birbirine yaklaştıracak olan bir “İyilik” anlayışının Star Wars evreninde nasıl işlendiğini sorgulamaya çalışıyor ve son yıllarda etik literatüründeki popüler yaklaşımların (kuralcılık, sonuççuluk ve erdem etiğinin) bu kurgu aracılığıyla nasıl bir araya getirilebileceğini görmeye çalışıyor.

Anahtar Kelimeler: Stoacılık, Deontoloji, Erdem etiği, kendini gerçekleştirme, ahlaki ikilemler
Düşünürler: Kant, Stoa Okulu, Daniel Malloy, Judith Barad, William Stevens, Matt Hummel, William Lindenmuth


İNSAN BİR YAPAY ZEKA MIDIR?

İnsan Yapay Zekâ Mıdır?

Yapay zeka çalışmaları sayesinde aslında insan zekasına dair de yeni bakış açıları geliştiriyoruz. Davranışçılık, evrimsel psikoloji, nörobilim, genetik gibi alanlardaki bulguların ışığında pek çok düşünür, insanın da "programlanan" bir şey olduğunu öne sürmeye başladı. Bu gelişmelerin ışığında insana özgü olduğuna inandığımız pek çok unsuru yeniden sorgulamamız gerekecek gibi görünüyor: özgür irade, bellek, aşk, estetik, dil... Beykoz Kundura’da çevrim içi gösterimi süren “Uncanny Valley / Tekinsiz Vadi” adlı oyundan yola çıkan konuşma, Hubert Dreyfus, Jacques Derrida, Benjamin Libet gibi düşünürlerin izinden giderek teknoloji felsefesi, davranışçılık, özgür irade, felsefi antropoloji gibi kavramları tartışmaya açıyor. 


Anahtar kelimeler: Tekinsiz Vadi, Teknoloji Felsefesi, Davranışçılık, Özgür İrade, Felsefî Antropoloji (Uncanny Valley, Philosophy of Technology , Behaviorism, Free will, Philosophical Anthropology)
Düşünürler: Hubert Dreyfus, Jacques Derrida, Benjamin Libet 


YAPAY ZEKA HAKLARI

Yapay zekanın hayatımıza gitgide daha karmaşık biçimlerde entegre olmaya başlamasıyla yeni etik alan ortaya çıkmaya başladı. İnsanlarla yapay zekaya sahip robotların bir arada yaşamaya başlayacağı bir gelecek çok yakınımızda ise, üzerinde düşünmemiz gereken hukukî, siyasi ve ahlakî pek çok mesele var demektir. Bu konuşmada bu alana dair bazı soruları irdeleyeceğiz: Yapay zekaya sahip varlıklar, haklara ve sorumluluklara sahip bir birey sayılabilir mi? Sayılabilmeleri için hangi bilişsel ve/veya duygusal niteliklere sahip olmalıdırlar?  Bu soruları cevaplamadan yapay zeka araştırmalarını sürdürmek ahlaken makul müdür?  

Anahtar kelimeler Robot Hakları, Otonom Araçlar, Yapay Zeka Etiği, Ahlakî Bireysellik (Robot rights, Autonomous Vehicles, Ethics of AI, Moral Agency) 
Düşünürler: Peter Singer, Colin Allen, Gary Varner, David Gunkel, Emmanuel Levinas 


GELECEĞİN SENTETİK DÜNYASI

Tarihi anlama biçimimiz genellikle teknolojik atılımlar üzerinden gerçekleşir. İnsanın alet kullanmaya başlaması, tarım tekniklerinin geliştirilmesi, pusula, barut, matbaa, buhar motoru, elektrik, atom enerjisi, internet, her biri adeta bir çağı kapatıp yeni bir çağı açan gelişmeler olarak düşünülür. Dünya bu teknolojik atılımlardan sonra bir daha eskisi gibi olmamıştır. Yapay zekanın da tarihsel yolculuğumuzda bir "sıçrama" olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Yapay zeka çalışmaları bizi nasıl bir geleceğe götürüyor? Teknolojik imkanların son raddesine kadar kullanımı iklim krizi, ekonomik eşitsizlik, şiddet, kaynak paylaşımı gibi kronik problemlerimizi çözebilir mi, yoksa çözülmesi mümkün dahi olmayan yeni problemler mi yaratır? Tekillik adı verilen durumun gerçekleşmesi insanlığın sonu anlamına mı geliyor? Bu konuşma, yapay zekanın geleceğine dair çeşitli felsefi ve bilimsel iddiaları ele alıyor.

Anahtar kelimeler: Tekillik, Transhümanizm, Bilinç, Distopya, Gelecekçilik (Singularity, Transhumanism, Consciousness, Dystopia, Futurism)
Düşünürler: Mark Coeckelbergh, Vincent Müller, Luciano Floridi


Kundura Cinema Celebrates the 50th Anniversary of Moon Landing

Kundura Sinema'dan Ay'a Yolculuk

Kundura Sinema'da Wim Wenders Seçkisi